7 Ağustos 2010 Cumartesi

Ufuk Uras'a Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği...

Solcuların bir kısmı tarafından bir süredir “liberal” olmakla itham edilen Ufuk Uras, bu kez de diğer bir kısmı tarafından “otorite”ye boyun eğmekle, “ilkesiz” ve “makyavelist” olmakla itham ediliyor. Fakat bu kez durumu ilginç kılan şey başka: Develer berber pireler tellal iken solcular birbirlerinin beşiğini tıngır mıngır sallayıp siyaset yaptıklarını sanırken o bir kısım Ufuk Uras’la yolunu ayırırken artık boş yere sallanmaktan sıkıldık deyip duran ikinci kısım yolunu birleştiriyordu.

İşte çok değil 1–2 ay öncesine kadar birlikte parti kurma çalışmalarını en üst düzeyde yürüten bu ikinci kısımdaki insanlar şimdi neden Ufuk Uras’a ilkesiz ve makyavelist deme ihtiyacını (evet, bu bir ihtiyaç gibi görünüyor) hissettiler?


Öncelikle şu soruyu yanıtlamakta fayda var: Ufuk Uras eleştirilemez birisi midir? Bu soruya sümmehaşa yanıtını verebiliriz hiç çekinmeden. Kendisi rahatlıkla şirk koşabileceğimiz kadar dünyevi birisidir. Ve her dünyevi varlık gibi hata yapma ihtimali de bulunmaktadır. Üstelik ünlü bir Türk büyüğünün dediği gibi “hatasız kul olmaz”. Bu nedenle kimimize göre Ufuk Uras anayasa oylamasında hata yapmış, parti kapatmalarıyla ilgili maddenin oylamasına katılmamış, buna karşın diğer maddeleri oylamıştır. Kimimize göre oylamaya katılmaması ve bunun gerekçesini anlattığı açıklaması yeterlidir. Buna karşın da bir hata olduğu düşünenler yaptığı açıklamayı tatmin edici bulmamış olabilirler. (Böyle anlatınca kulağa ne kadar normal geliyor, değil mi?)

Düşünsel olarak derin ayrılıklara düşmüş insanların karşı tarafta gördüklerini acımasızca eleştirmeleri görülmedik, duyulmadık bir şey değil. Ufuk Uras da en sert, en kaba, en kırıcı ve en yalan sözleri geçmişte yıllarca aynı partide şimdiyse neredeyse karşı saflarda bulunduğu kimselerden duydu. Onlar Ufuk Uras’ı kah liberal, kah AKP’li, kah Kürtçü, kah Fethullahçı olmakla suçladılar.

Burada merak edilmesi gereken şu ki, işçilerin, işsizlerin, kadınların, gençlerin tüm ezilen kimliklerin temsilcisi olarak meclise gönderdiğimiz Ufuk Uras’ın bu zamana kadar yaptığı hataları, eksiklikleri eleştirmeyen veya belirli bir seviyede eleştirenlerin, 2 ay öncesine kadar birlikte parti kurmaya çalışanların şimdi neden böyle hoyratça saldırmayı tercih ettikleridir? (TDK’ye göre “hoyrat”: Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı)

Dönüp dönüp soracağımız soru hep bu olacak: Peki neden bu kadar hoyratça?

Solda bu tip sorulara çok çeşitli yanıt verebilecek komplo teorisi birikimi bir hayli mevcut. Bana göreyse gerekçe ne olursa olsun, kendisine özgürlükçü de dese, yeni de dese bu yapılan 'dönüp dönüp bina okumaktan' ibarettir.
 

0 yorum: