GUE/NGL

Geçen Eylül’de yapılan seçimlerde, seçmenler SYRIZA’nın iki eksene dayanan yeni siyasi programını kabul etti:

GUE/NGL Milletvekillerinin Diyarbakır’ın Sur İlçesine Girmelerine İzin Verilmedi

GUE/NGL heyeti, Türkiye ziyaretine dair raporunu Strazburg’da 8 Mart günü saat 17.30’da açıklayacak.

GUE/NGL

Cizre sakinlerine yönelik ölümcül saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz.

31 Mayıs 2012 Perşembe

Kanî Sincê'ye İnerken

1-Kanî Sincê'ye inen patika
Köyün içinden Kanî Sincê'ye yani aşağıdaki tarlaya inen patika, artık çok az insan kullandığı için otla kaplanmış. Belli belirsiz bir iz şeklinde diğer tarlaların arasında aşağıya doğru kıvrılarak iniyor. Diğer tarlalar da artık ekilmediği için neredeyse otlağa dönmüşler. Eskinin bereketli tarlaları, şimdi daha önce hiç işlenmemiş gibi görünüyorlar.

İşte tam o patikadan inerken karşımıza çıkan siyah yılan, galiba babam kafasına bastığı için öyle kuyruğunu sallayarak can havliyle kaçtı.

Yılanla yüzyüze tanışmam da böyle oldu.


2-Tırtılların yemeye başladığı ağaç
Köydeki bütün meşelerin yapraklarını bir tür tırtıl yemiş, yemeye de devam ediyor. Kanî Sincê'ye inerken uzaktaki görünen tepelere kadar bütün meşeler yapraksız. Normalde gözün alabildiği her yer yemyeşilken şimdi yapraksız kalmış ağaçlar yüzünden öbek öbek kahverengi hakim. Ülkü teyze "65 yaşındayım, ben hiç böyle bir şey görmedim. Önceden ormanlar yakılırdı, şimdi böcek atılıyor" dedi. Birbirini gören uzak ve yüksek tepelere ev değil ama büyük biraderin herkesi gözetleyebilmesi için koca koca karakollar kurulmuş. Tırtılların da meşelerin yapraklarını yemesi ve bu sayede karakolların o bölgede bulunanları görmesi için helikopterden bırakıldığını söylüyor. Çünkü meşeler o kadar sık, yapraklı ve yeşilmiş ki arasına fil saklansan görünmezmiş.

24 Mayıs 2012 Perşembe

Başbakan: "Allah aşkına, tazminatsa tazminat"


18 Mayıs 2012 Cuma

Dêrsim'den Santa Cruz de Barillas'a HES Saldırısı

Hidroelektrik santraller (HES) sadece Türkiye’de değil, dünyanın (bize göre) öbür ucunda da halkların başına bela. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yapılmak istenen HES’lere, yöre halklarının kimi tarihi ve doğal güzelliklere zarar vereceği (bkz: Allianoi), kimi geçim kaynaklarına zarar vereceği (bkz: Çamlıhemşin) kimi de kutsal saydıkları bölgelere zarar vereceği (bkz: Dêrsim) gerekçesiyle karşı çıkıyor. Nehirlerin özgürce aktığı yerlerde sürekli olarak ilerleme, kalkınma ve gelişmenin biricik kaynağı, işsizlik, yoksulluk ve ekonomik durgunluğunsa yegâne çaresi olarak sunulan HES’lerin, Guetemala’nın Huehuetenango Bölgesi’ndeki denizden yaklaşık 1500 metre yükseklikte bulunan Santa Cruz de Barillas kasabasında yaşayan halkın da başına bela olduğunu görüyoruz.

Hikâye, İspanyol bir şirketin yerel ayağının bölgeye gelip HES yapmak istemesiyle başlıyor. Bizdeki ÇED süreçlerine benzer çoğunlukla göstermelik olan prosedürlerin tamamlaması için, ilk olarak bölge halkına HES isteyip istemedikleri soruluyor. %60’lık bir oranla karşı çıkılmasına rağmen şirket, sermayenin evrensel düsturu olan “kervan yolda düzülür” mantığıyla şantiyesini kurmaya başlıyor. Sonrası malum: Halkın, önce hukuki yolları kullanarak engel olmaya çalışması, kurulu düzenden (medya, merkezi devlet, hukuk sistemi vb.) beklediği desteği göremeyince işi ele alıp fiilen müdahale etmesi sonucu şirketin kurulu düzeni yardıma çağırması sonucu çıkan olaylar.

11 Mayıs 2012 Cuma

Alexis Tsipras'ın AB'ye Mektubu


SYRIZA Parlamento Grubu Başkanı Alexis Tsipras'ın AB Komisyonu Başkanı Jose Barroso, Avrupa Konseyi Başkanı H. Vam Rompuy, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Stultz, AMB Başkanı Mario Draghi ve Eurogroup Başkanı Jean Claude Juncker'e mektubu:

Atina, 10 Mayıs Perşembe 2012

Sayın Başkan,

Bu mektubu size Yunanistan Cumhuriyeti Başkanının, Anayasamıza göre parlamentonun güvenini kazanabilecek bir hükumet kurulması olasılığını denemem için bana verdiği görevi iade ettikten sonra yazıyorum. Bu mektup 21 Şubat'ta göndermiş olduğum mektubun devamı niteliğindedir.

Yunan halkının 6 Mayıs Pazar günü yaptığı seçim, Sayın Papademos hükumeti ve bu hükumetin parlamentoda çoğunluk olmasını sağlayan iki partinin lideri tarafından imzalanan Memorandum Anlaşması/Ekonomik ve Mali Memorandum Politikası'nın (MA/EMMP ) politik meşruiyetini ortadan kaldırmıştır. Her iki parti toplam 3,5 milyon oy kaybıyla tüm oyların %33,5'ini alabildiler.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

SYRIZA Parlamento Grubu Başkanı Alexis Tsipras'ın Basın Açıklaması

Halkın 6 Mayıs'taki kararı farklı şekillerde yorumlanamaz. Yurttaşların büyük çoğunluğu memorandumun barbarca politikasına karşı oy kullandı. 3.300.000 seçmen, iki memorandum partisini terk etti ve Haziran ayında getirilecek olan 79 yeni önleme, kamu sektöründeki 150.000 kişilik işten çıkarmaya ve önümüzeki ay uygulanacak olan 11 milyar Euro'luk olağanüstü önlemlere dur dedi. Bütün bunlara rağmen bazıları hala sonucu kendi işlerine geldiği gibi yorumlamaya çalışıyor. Duygusal bir oydan, bir öfke oyundan söz ediyorlar. Yanılıyorlar. Bu, olgun ve bilinçli bir politik tercih.

Yunan halkı karar verdi: Memorandumu destekleyen partilere ne 151 koltuk ne de %51 destek var. Bu, başarmaya çalıştığımız temel seçim hedeflerimizden biriydi. Memorandum partileri, artık Yunan halkına karşı olan barbarlık önlemlerine oy verecek bir parlamento çoğunluğuna sahip değiller. Bu toplumumuz için çok önemli bir gelişme, çok önemli bir zafer. Diğer yandan bir kaç bin oy ve antidemokratik seçim sistemi, sol ve ilerici güçleri çoğunluğu elde etmekten mahrum bıraktı.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Yunanistan Seçimlerinden 2. Sırada Çıkan SYRIZA’yı Tanıyalım

2012 seçimlerinden %16,78 oy oranı ve 52 milletvekiliyle ikinci sırada çıkmayı başaran Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA-Synaspismos Rizospastikis Aristeras), 2004 genel seçimlerinin hemen öncesinde bir seçim koalisyonu olarak kurulmuştu. 2004’ün Ocak ayında kurulan koalisyonda şu partiler yer alıyordu:

· Synaspismos (SYN)
· Komünist Ekolojik Sol Yenilenme (AKOA)
· Enternasyonalist İşçilerin Solu (DEA)
· Eylemci Solda Birlik Hareketi (KEDA-Yunanistan Komünist Partisi’nden ayrılan bir grup)
· Aktif Yurttaşlar Hareketi
· Diğer bağımsız grup ve bireyler

Koalisyon, 2004 seçimlerinde 241,539 oy alarak %3,3’lük bir oranla 6 milletvekili seçtirmeyi başardı. Seçilen 6 milletvekili de koalisyonun en büyük partisi olan Synaspismos’tandı.

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Züccaciye Dükkânına Dalan Taraf

Bir süredir, Halil Berktay, Yıldıray Oğur, Melih Altınok ve hempaları (Yani bilcümle Taraf çevresi), tıpkı iktidarın yaptığı gibi “Ben ortaya bir iddia atayım da tersini ispatlamaya onlar uğraşsın” yöntemini kullanarak sola dair bir takım iddialarda bulunuyorlar.

Kendilerini en doğrucu ve de demokrat kabul ettikleri için iddialarını ispatlama yükümlülüğü de duymuyorlar. Onlara göre neredeyse memlekette bir gün bile iktidar olmamış sol, bugüne kadar kötü olan ne varsa her şeyin müsebbibi olduğu için kendini sürekli temize çıkarmaya çalışmakla mükellef. Ve bu doğrultuda, en son örnek olan 1 Mayıs 1977 katliamı konusunda olduğu gibi solcuların bin yıldır bildikleri ve üzerine tartıştıkları gerçekleri sanki ilk defa kendileri ortaya çıkarmış gibi görünüp hayli devlet ve iktidar yanlısı zorlama yorumlarla solcuların kabahatiymiş gibi ortaya atmakla meşguller. Bu, “Gerçekleri ilk defa biz ortaya çıkarıyoruz ve üzerine konuşmaya cesaret ediyoruz. Tabuları yıkıyoruz” hali ciddi anlamda ülkenin ve toplumun demokrasi tarihini kendileriyle başlatma hastalığına kapıldıklarının göstergesi. Üstelik bunu hayli pervasız bir üslupla yaptıkları için züccaciye dükkânına dalan fil misali kırıp dökmedikleri şey, eğip bükmedikleri gerçek kalmıyor.