GUE/NGL

Geçen Eylül’de yapılan seçimlerde, seçmenler SYRIZA’nın iki eksene dayanan yeni siyasi programını kabul etti:

GUE/NGL Milletvekillerinin Diyarbakır’ın Sur İlçesine Girmelerine İzin Verilmedi

GUE/NGL heyeti, Türkiye ziyaretine dair raporunu Strazburg’da 8 Mart günü saat 17.30’da açıklayacak.

GUE/NGL

Cizre sakinlerine yönelik ölümcül saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz.

27 Eylül 2010 Pazartesi

Biraz samimi ol be!

TDK'ya göre “içtenlik” veya “senli benli olma durumu” diye tanımlanan “samimiyet” kavramının siyasi literatürümüze neden, nasıl ve ne zaman girdiği biraz belirsiz ama son dönemde hızla popüler olduğu kesin.

Artık ana akım siyasetçilerin birbirlerini solcu, sağcı, komünist, liberal gibi siyasi içerikli kavramlarla “suçlamak” yerine “dürüstlük” ve “samimiyet” gibi niyet içerikli kavramlarla değerlendirdiği bir dönemdeyiz. Bunun nedeni partilerin ideoloji ve pratiklerinin artık birbirinden çok farklı olmamasıyla açıklanabilir belki. Her ne kadar eski alışkanlıkları gereği kendilerinin farklı olduğunu iddia etseler de Türkiye siyasetinde nitelik ve nicelik olarak etkin olan partilerin aslında oldukça benzer sosyal ve ekonomik politikalara sahip olduğu ortada. İktidardakiler ve iktidara gelme olasılığı olanların serbest piyasanın faydası, AB üyeliği, ABD'yle stratejik ortaklık, NATO üyeliği, IMF'yle kurulan ilişkiler, darbe karşıtlığı, ifade özgürlüğü vb. konularında çok da farklı düşündüğü söylenemez.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Referandumda Sol, Solda Referandum...

Anayasa referandumu fırtınası nihayet dindi. Dindi ama bu referandum çıkan sonuçtan bağımsız olarak yani evet veya hayırın hangisinin doğru olduğuna bakmaya gerek kalmayacak şekilde solun hal-i pür melalini de ortaya çıkarmış oldu. Gerek referandum öncesi yürütülen kampanyalar gerek sonrasında yapılan analizler ve yorumlar sayesinde solun neden toplum nezdinde bindeli oranlarla ifade edilen bir ilgiye mazhar olduğunu bir kere daha görmüş olduk.

Her zaman değişimin -elbette mutlak değer içinde bir değişimin değil pozitif yönde bir değişimin- destekçisi olması beklenen solun ülkemizdeki versiyonunun -ve yine elbette hepsinin değil- referandum öncesinde gösterdiği performans bırakın mutlak değeri, tersine negatif yönde oldu. Yıllarını, ömürlerini baskıcı ve statükocu devlete ve onun kurumlarına karşı mücadele ederek geçirmiş olduklarını söyleyenler ve onları örnek alarak mücadele ettikleri iddiasında bulunanlar bir anda yetmese de küçük de olsa atılan adımın karşısında yer alan, MHP'nin de içinde bulunduğu ve CHP'nin önderliğini yaptığı hayırcı cephenin içinde zuhur ettiler.

5 Eylül 2010 Pazar

Paskalya Yumurtası Siyaseti...

Son zamanlarda sosyalist örgütlerin bir kısmı yeni bir eylem türü olarak yumurta ve boya atma işine girdiler. Solcu saymadıkları solculara kimi zaman yemek yerken, kimi zaman bir panelde konuşurken yumurta ve boya taarruzları gerçekleştirmeye başladılar.

Tabi bizi burada ilgilendiren yumurtaların organik veya fabrikasyon olup olmadığı değil. Boyanın kanserojen etkisi zaten ayrı bir yazının konusu. Bu devrimci eylemi gerçekleştirirken kullandıkları yumurta ve boyayı bakkaldan ve nalburdan kamulaştırma yöntemiyle mi aldıklarını ise bilemiyoruz. Eğer bedeli karşılığında aldılarsa fişini partinin gider makbuzuna işleyip işlemedikleri de Anayasa Mahkemesi'nin alanına giriyor.