Kürtler hakkında en çok anlatılan kırsal efsanelerden birisi kuyruklu olmalarıdır (Kürtler, son dönemde kendi kendilerine uyguladıkları terör nedeniyle yine kendi kendilerinin göç etmesine sebep oldukları için bir miktar şehirleşmiş gibi görünebilirler ama aslında kırsal bir halktır. Dolayısıyla efsaneleri de şehir değil, kırsal efsanedir). Bu efsanenin kökeninin neye dayandığı bilinmese de popülerliği konusunda kimsenin şüphesi yok. Kime sorsanız Kürtlerin kuyruklu olduğu hakkında bir duyumu vardır. Bu o kadar güçlü bir efsanedir ki Kürtlerin var olduğunu kabul etmeyenler (Kart-kurt eğitimli nesil) dahi bu konuda dünyanın geri kalanıyla hem fikir olabilmekteler. Zaten dağlarda ve tepelerde, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde yaşama becerilerini kuyruklarının verdiği denge duygusu sayesinde başarıyorlar. Yoksa kim öyle sarp kayalıkların olduğu ve her an düşme tehlikesinin yaşandığı yerlerde yaşayabilir ki? Bir keçiler bir de Kürtler.
Ne var ki çok az insanın bildiği, hatta yeni kuşak Kürtlerin bile bilmediği başka bir efsane daha var. Artık bunu Kürtler mi çok iyi gizlemiş yoksa güzel bir özellik diye yakıştıramadıklarından başkaları mı hiç sözünü etmemiş bilemiyorum. Yaygın değil yani sizin anlayacağınız. Efsane şu ki; Kürtler aslında uçabilen bir halk… “Benim Kürt arkadaşlarım da var” kitlesinden çıkan uğultuyu duyar gibiyim: “Benim Kürt arkadaşlarım da var, hiç uçtuklarını görmedim” Onlara vereceğim yanıt şudur: Siz, Kürtlerin kuyruklarını da hiç göremediniz zaten.
Kürtlerin başından beri mi uçtukları yoksa sonradan mı öğrendikleri meçhul. Yoğunlukla yaşadıkları bölgelerde gerçekleştirilen sınırlı sayıdaki arkeolojik kazılarda elde edilen buluntulardan anlaşılan, bu durumun milattan önceye kadar uzandığı. Yine daha yakın zamanlara özellikle Roma İmparatorluğu’nun son dönemlerine tarihlenen kayıtlarda gökten taş yağdıran insanlardan söz edilmekte. Kürtlerin uçtuğuyla ilgili son bilgi Alp Arslan önderliğindeki Türklere Anadolu’nun kapılarının açıldığı Malazgirt Savaşı’na dairdir. Bizanslıların sıkı sıkıya tuttuğu bu kapıların açılmasında gökten süzülen Kürtlerin katkılarının anlatıldığı menkıbelerin Türk Tarih Kurumu arşivlerinde yer aldığı söyleniyor.
O günlerden bugünlere dek ise Kürtlerin bir daha uçtuğuna dair bilgi bulunmuyor. Bunun sebebinin, kapıların açılmasıyla birlikte kardeş olduğu Türklerin uçamadığı için üzülmemesi olduğu söylentileri olmasına rağmen bilimsel olarak henüz kanıtlanmış değil.
Velhasıl-ı kelam Kürtler, kuyruklu olduğu kadar kanatlı da bir halktır. Ve son zamanlarda vurulan Kürt gençleriyle ilgili olarak verilen “Havaya ateş açtım, yanlışlıkla vurulmuş” şeklindeki mahkeme ifadelerinin samimiyetinden ve doğruluğundan kuşku duymamalısınız. Zira yeterince dikkatli olmazsanız, siz de havaya ateş açtığınız zaman nedense son zamanlarda atalarından gelen uçma yetisini kullanmayı deneyen uçan bir Kürdü vurabilirsiniz.
* “Benim Kürt arkadaşlarım da var” insanları yeterince uslu olurlarsa kim bilir belki bir gün uçan bir Kürt görebilirler.
Polis onu havada vurmuş
Şerzan Kurt davası
0 yorum:
Yorum Gönder