2 Temmuz 2015 Perşembe

Alexis Tsipras'ın Yunanistan Halkına Seslenişi (01.07.2015)

Yunanistan yurttaşları,

Bu ülkenin geleceğine dair kritik bir kavşaktayız.

Pazar günkü referandum, ülkemizin Avrobölgesi’nde kalıp kalmayacağına ilişkin değil.

Bu sabit ve hiç kimse bunu sorgulamamalı.

Pazar günü Kurumların önerdiği anlaşmayı kabul edip etmemeyi oylayacağız, halkın kararının verdiği güçle uygulanabilir bir çözüm için uğraşacağız.

Her hâlükârda, Yunan halkına, hükumetin ortaklarıyla sürdürülebilir ve uzun vadede geçerli olacak koşullarla bir anlaşmaya varma azminde olduğunu yinelemek isterim.

Referandum kararımızı duyurduğumuzdan beri, Cuma günü masada olanlara göre borcu ve zorunlu olan yeniden yapılandırılmasını içeren daha iyi öneriler getirildi.


Bunları görmezden gelmedik. Derhal uygulanabilir bir çözüm için karşı önerilerimizi ilettik ve bunun üzerine dün, bu öğleden sonraya kadar devam edecek olan olağanüstü Eurogroup toplantısı çağrıldı.

Olumlu bir sonuç çıkması halinde derhal yanıt vereceğiz. Her hâlükârda Yunan hükumeti müzakere etmeyi istiyor ve bir anlaşmaya varılana dek isteyecek. Hükumet, referandumdan hemen sonra Pazartesi günü de müzakere masasında olacak ve Yunan halkı için daha iyi koşullar arayacağız.

Halkın kararı her zaman hükumetin isteğinden çok daha güçlüdür. Ve ben tekrarlamak isterim ki demokratik tercih Avrupa’nın köklü bir geleneğidir. Avrupa tarihinin en önemli anlarında, halk referandumlar yoluyla önemli kararlar almıştır.

Bu, Avrupa anayasasıyla ilgili referandumlar yoluyla Fransa’da ve pek çok diğer ülkede böyle oldu. Lizbon anlaşmasını geçici olarak iptal eden İrlanda referandumunda böyle oldu ve İrlanda için daha iyi koşullar sağlayan bir yeniden müzakerenin yolunu açtı. Ne yazık ki Yunanistan’ın durumunda biz farklı standartlara tabi tutulduk.

Kişisel olarak, demokratik Avrupa’nın insanların kendi gelecekleri hakkında tercih yapmaları için duydukları yer ve zaman ihtiyacını anlamayacağını asla ummazdım.

Aşırı muhafazakâr güçlerin hâkimiyeti, sadece hükumete değil ama her bir yurttaşa açıkça şantaj yapma amacıyla ülkemizin bankalarını boğma kararına yol açtı.

Dayanışma ve karşılıklı saygının Avrupası’nda şu utanç verici görüntüler kabul edilemez:

Sadece hükumet isteklerini ifade edebilmeleri fırsatını halka vermeye karar verdiği için bankaların kapalı olması;

Ve binlerce yaşlı insanın büyük sıkıntılar çekmesi. Bununla beraber Yunan hükumeti, mali boğulmaya rağmen gerekli önlemleri aldı ve emekli maaşlarının ödenmesini ve hesaplara yatırılmasını sağladı.

Sıkıntı çeken bu insanlara bir açıklama borcumuz var:

Bütün bu aylar boyunca emekli maaşlarınızı korumak için,

Sefil bir “bahşiş” değil de düzgün bir emekli maaşı alma hakkınızı korumak için savaştık

Kabul etmemiz için şantaj yaptıkları öneriler büyük emekli maaşı indirimleri içeriyordu.

Buna razı olmayı reddettik.

Ve bu nedenle bugün misilleme yapıyorlar.

Yunan hükumetine tam olarak aynı kemer sıkma önlemlerinin ve memorandumun uygulanmayan tüm öne çıkan yönlerinin uygulanması için ültimatom verildi.

Ve, doğrusu, borç ve finansmanı hakkında herhangi bir hüküm yoktu.

Bu ültimatom kabul edilmedi.

Ortadaki alternatif halka gitmekti.

Ve biz yaptığımız bu.

Bu dönem boyunca yıkım sirenlerinin çaldığının bilincindeyim.

Size de şantaj yapmaya çalışıyorlar ve krizden çıkışa dair herhangi bir beklenti olmadan kurumlar tarafından talep edilen tüm önlemlere EVET demenizi istiyorlar.

Şu anda Parlamentoda olan ve ülkeyi bu hale sokan tüm önlemlere defalarca EVET diyenlerle aynı safta olmanızı istiyorlar.

Onlarla bir olmanızı istiyorlar.

Memorandumu kalıcılaştırmak için suç ortağı olmanızı istiyorlar.

HAYIR’ın sadece bir slogan olmadığını anlamak önemli.

HAYIR; Pazar günlü sonuçtan hemen sonra imzalanmasını hedeflediğimiz daha iyi bir anlaşmaya doğru atılan kararlı bir adım.

Yaşamlarının nasıl ileriye gideceğini düşünen insanların net tercihini gösteriyor.

HAYIR; Avrupa’dan ayrılmak değil, değerlerin Avrupası’na dönüş demek.

HAYIR; borç konusunu çözecek, Yunan ekonomisini ve toplumunu yeniden inşa çabalarımıza sürekli zarar veren borcu arttırmayacak ekonomik olarak uygulanabilir bir anlaşma için güçlü bir baskı demek

Yükü, işçilere ve emeklilere değil, onları omuzlayabilecek olanlara dağıtacak sosyal bakımdan adil bir anlaşma demek.

Ülkenin kısa zamanda uluslararası finans piyasalarına ulaşmasına izin verecek ve böylece gözetim ve vesayete son verecek bir anlaşma demek.

Yolsuzluk yapan ve tüm bu yıllar boyunca politik sistemde önde olanları kesin olarak cezalandıracak reformları içeren bir anlaşma demek.

Ve aynı zamanda insani krize müdahale edecek, tam da yıllardır ülkemizde uygulanan politikalar nedeniyle kenara itilenler için kapsamlı bir güvenlik ağı yaratacak bir anlaşma demek.

Yunanistan yurttaşları;

Güçlüklerin bilincindeyim.

Kişisel olarak bu güçlüklerin geçici olması mümkün olan her şeyi yapacağıma söz veriyorum.

Bazıları referandumun sonuçlarını ülkenin avroda kalıp kalmamasına bağlamakta ısrar ediyorlar.

Onlar gizli bir gündemimiz olduğunu ve eğer HAYIR çıkarsa ülkeyi AB’den çıkaracağımızı iddia ediyorlar.

Kasten yalan söylüyorlar.

Bu insanlar geçmişte de aynı yalanları söylüyorlardı.

Ve halka ve Avrupa’ya büyük kötülük yapıyorlar.

Bildiğiniz gibi bir yıl önceki Avrupa seçimlerinde Avrupa Komisyonu Başkanlığına adaydım.

Şimdi olduğu gibi o zaman da Avrupalıların karşısına çıktım ve kemer sıkma politikalarının mutlaka durdurulması gerektiğini, memorandumun krizden çıkmayı sağlamayacağını söyledim.

Yunanistan’da uygulanan program başarısız oldu.

Avrupa bu demokratik olmayan anlayıştan vazgeçmelidir.

Birkaç sonra, Ocak 2015’te Yunan halkı bu düşüncelerimizi teyit etti.

Ne yazık ki Avrupa’daki bazı insanlar bunu anlamayı ve itiraf etmeyi reddettiler.

Demokrasiye saygı duymayan otoriter bir Avrupa isteklileri, IMF’nin “çimentosu” olduğu yüzeysel bir Avrupa isteyenler, Avrupa’nın ileri görüşlüleri değiller.

Onlar Avrupalı olarak düşünemeyen korkak politikacılardır.

Onlar, ülkemizi iflasa götüren iç politik sistemimizdeki kişilerle yan yana duruyorlar ve biz, ülkenin yıkım yolundaki gidişatına son vermeye çalışırken yükü bize yıkmayı deniyorlar.

Onların yeniden iktidara gelmesini hayal ediyorlar.

Ültimatomu kabul edip etmediğimize veya halkımıza isteklerini ifade etme şansı verip vermediğimize bakmaksızın –açıkça ültimatomu uygulayacak seçilmemiş bir Başbakan aradıklarından da belli olduğu üzere- bunu umut etmişlerdi ve hala ediyorlar.

Darbeden bahsediyorlar. Ama demokrasi darbe değildir. Durumu manipüle etmek için seçilmemiş bir hükumet niyetleriyse, işte o bir darbedir.

Yunanistan yurttaşları;

Bu zor haftanın her saatinde göstermiş olduğunuz sükunet ve itidal için hepinize kalpten teşekkür etmek istiyorum.

Bu durumun devam etmeyeceğine dair sizi temin etmek isterim.

Geçici olacak.

Ücretler ve emekli maaşları yok olmayacak.

Paralarını çekmemiş veya yurtdışına çıkarmamış olanların banka hesapları menfaat ve zorbalığa feda edilmeyecek.

Demokratik sürecin sonrasında bir çözüme derhal ulaşmak için kişisel olarak sorumluluk alıyorum.

Bu müzakere çabamızı desteğinizle güçlendirmeye davet ediyorum. Sizi, Avrupa’yı yıkan memorandum önlemlerine HAYIR demeye davet ediyorum.

Sizi, daha iyi bir anlaşmaya ulaşmaya dair kesin bir umutla,

uygulanabilir bir çözüm görüşüne olumlu yanıt vermeye,

demokrasiye destek çağrısı yapan bir sayfayı çevirmeye davet ediyorum.

Bunu anne babalarımıza, çocuklarımıza, kendimize borçluyuz.

Bu bizim görevimiz. Bunu tarihe borçluyuz.

Teşekkürler

01.07.2015

Alexis Tsipras

Çeviri: Kontra Salvo

0 yorum: