Halkın 6 Mayıs'taki kararı farklı şekillerde yorumlanamaz. Yurttaşların büyük çoğunluğu memorandumun barbarca politikasına karşı oy kullandı. 3.300.000 seçmen, iki memorandum partisini terk etti ve Haziran ayında getirilecek olan 79 yeni önleme, kamu sektöründeki 150.000 kişilik işten çıkarmaya ve önümüzeki ay uygulanacak olan 11 milyar Euro'luk olağanüstü önlemlere dur dedi. Bütün bunlara rağmen bazıları hala sonucu kendi işlerine geldiği gibi yorumlamaya çalışıyor. Duygusal bir oydan, bir öfke oyundan söz ediyorlar. Yanılıyorlar. Bu, olgun ve bilinçli bir politik tercih.
Yunan halkı karar verdi: Memorandumu destekleyen partilere ne 151 koltuk ne de %51 destek var. Bu, başarmaya çalıştığımız temel seçim hedeflerimizden biriydi. Memorandum partileri, artık Yunan halkına karşı olan barbarlık önlemlerine oy verecek bir parlamento çoğunluğuna sahip değiller. Bu toplumumuz için çok önemli bir gelişme, çok önemli bir zafer. Diğer yandan bir kaç bin oy ve antidemokratik seçim sistemi, sol ve ilerici güçleri çoğunluğu elde etmekten mahrum bıraktı.
Buna rağmen, halkın kararı, memorandumu ve Sayın Venizelos ve Sayın Samaras tarafından Avrupa ve IMF'ye gönderilen bağlılık mektuplarını açıkça iptal etti ve memoranduma ve baskıcı kredi anlaşmalarına bir son verecek sol bir hükumeti ilk alternatif olarak mümkün kıldı.
Yine de son günlerde memorandum partileri ile medyanın Yunan İşletmeleri Federasyonu'nun (SEV) çizdiği hatta hareket eden kısmının, SYRIZA'nın katıldığı ve memorandum partilerinin, tabi ki desteklediği bir ulusal kurtuluş hükumeti kurulması için tam bir uyum içinde olduklarını gözlemliyoruz.
Ne türlü iletişim oyunu çevirirlerse çevirsinler, açıkça söyleyelim ki geçtiğimiz Pazar, halkın ön kapıdan attıklarını, hiçbir şekilde arka kapıdan alacak değiliz. Yani, izin verin PASOK ve Yeni Demokrasi, ulusal kurtuluş adına memorandum ve kredi anlaşmasını uygulayacak bir hükumet istemeyi bıraksın.
Bu istenen bir ulusal kurtuluş hükumeti değil, memorandum kurtuluş hükumeti olur. Bu, bizi ilgilendirmiyor.
Eğer Sayın Venizelos ve Sayın Samaras, topluma zarar veren tercihlerinden gerçekten vazgeçtilerse yarın onlarla görüşene kadar Avrupa Birliği ve AB üyesi devletlerin liderlerine, önceki mektuplarda verdikleri sözlerin, piyasalar, IMF ve 2. memorandumun barbarca programının direktiflerinin tam olarak uygulamasına dair sözlerinin artık geçerli olmadığına dair bir mektup göndermeye davet ediyorum. Bunu yapmayacaklarsa onları hemen şimdi Yunan halkını aldatmaktan vazgeçmeye çağırıyorum çünkü artık geriye kalan kendi seçmenlerini bile ikna edemiyorlar.
Bize gelince, hükumet kurma olasılığını araştırmak üzere görevi aldıktan sonra tam olarak seçimlerden önce söz verdiğimiz gibi hareket edeceğiz. Sol bir hükumet önerimizi yineleyeceğiz. Vergi yükünün yeniden dağıtımı, mali sorunların sosyal adalete uygun ele alınması, ülkenin üretken olarak yeniden yapılandırılması ve kalkınmamın ekolojik olarak yeniden yapılandırılması gibi bir dizi ciddi sorun karşısında programımız ve pozisyonumuz herkes tarafından biliniyor.
Bizim, tüm bu pozisyon ve önerilerimiz, ülkenin tüm sol, ilerici ve ekolojist güçleri ve aynı zamanda halkla açmak istediğimiz diyalog masasında bir temel olarak duruyor.
Ayrıca, bizim pozisyonlarımızla uyumlu olan, diğer sol partilerin, örneğin KKE'nin işsizlerin korunması, borç yükü altında ezilen hanelerin borçlarının yapılandırılması benzeri önerilerinin yanı sıra diğer güçlerin önerilerinin de diyalog masasında yer almasını istiyoruz.
Bugün başlayacağımız bu diyalog sürecinin bir gereği olarak, asgari tartışma zemini olarak aşağıdaki konuları belirtmek istiyorum:
1) Memorandum tedbirlerinin uygulanması ve özellikle ücretleri ve emeklilik haklarını kesintiye uğratan utanç verici yasalar derhal iptal edilmeli.
2) Temel işçi haklarını yok eden yasalar ve özellikle de toplu sözleşmelerin ve getirdiği yan hakların geçersiz olduğunu belirten yasa derhal iptal edilmeli.
3) Politik sistemde, seçim sisteminin değiştirilmesi, tam orantının getirilmesi ve Bakanların sorumluluğu yasasının değiştirilmesi gibi demokrasi ve sosyal adaleti derinleştirecek değişiklikler yapılmalı.
4) 200 milyar Euro nakit ve garantiye ulaştığı gerçeğine rağmen bugün hala kendilerini iflasa götüren idarecilerin ellerinde olan bankacılık sistemine kamu kontrolü getirilmeli. Black Rock raporunun yayınlamasını talep ediyoruz. Bankaları, ekonominin kalkınmasında ve küçük-orta ölçekli işletmelerin ayağa kaldırılmasında kullanılacak bir araca dönüştürülmesini talep ediyoruz.
5) Diyaloğun beşinci noktası ise: Ağır borç yükünü araştıracak bir Kamu Denetim Komitesi'nin kurulması; adil ve sürdürülebilir bir Avrupa çözümü bulununcaya dek borç ödemelerinin durdurulması.
Kriz, sadece Yunanistan'a özgü değil. Bu bir Avrupa krizi ve çözümü Avrupa çapında aramalıyız. Belirttiğimiz bu eksenler çerçevesinde hem ilerici, sol ve ekolojist güçlerle hem de Yunan halkıyla önemli ve samimi bir görüşmeye başlayacağız. Bu eksenler aynı zamanda başlanmış olan hükumet kurma çalışmalarında da dayanağımız olacak.
Belirtmek isterim ki ülkenin yönetilmesiyle ilgili farklı düşünmüyoruz ama öncelikli olarak hükumetin yönelimine yani halkın kararına saygı duyulup duyulmayacağına ve hükumet politikasının halkın kararıyla uyumlu mu yoksa son iki yılda olduğu gibi uyumsuz mu olacağına önem veriyoruz.
-8 Mayıs 2012-
0 yorum:
Yorum Gönder