6 Mart 2012 Salı

Merkez Medya ve Eyyamcılık

Muteber Türk basını, tarihin en iliştirilmiş, eyyamcı ve goygoycu camialarından biri olduğunu HaberTürk gazetesinin bugün (06.03.2012) yapmış olduğu "haber"le bir kere daha ispatladı.

"Haber"de BDP, EMEP, EDP, SDP gibi pek çok yasal partinin yanı sıra, sol literatürde dergi çevresi olarak tabir edilen pek çok yapının da içinde yer aldığı ve kendini seçimlerde Emek, Demorasi ve Özgürlük Bloğu olarak tarif eden bir araya gelişin zaman içinde dönüşmeye çalıştığı birleşik bir muhafelet partisinin belki de ilk aşamasını oluşturan Halkların Demokratik Kongresi, kaynağının ne olduğu çoğu zaman ki gibi belli olmayan bir "bilgi"yle terör örgütü olarak gösterilmeye çalışıldı.

Olayın silahlı boyutunun da varlığının kanıtlaması için neredeyse 12 Eylül darbesinden sonra dahi yanyana gelmemiş olan siyasi görüşlerin silahlı örgütleri "haber"in içine boca edilmiş: "marksist Leninist komünist Parti (MLKP), Devrimci Halk kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) ve Devrimci karargâh." Kaldı ki bu sonuncusunun gerçek olup olmadığı, gerçekse ne kadarının devlet projesi olduğu bile belli değil.

Necip Türk basınının bu cevval üyesi, kendisine servis edildiği çok belli olan ve açılımını dahi "Halkın Demokratik kardeşliği" şeklinde yanlış olarak bildiği HDK'yi hedef tahtasına oturtmaktan çekinmedi. (Akşam saatlerinde aynı yayının internet sitesinde HDK'nin açılımı yine yanlış bir şekilde ama bu kez "Halkın Demokratik Konseyi" şeklinde değişmişti).

Muhalif gazetecilerin hatta muhaliflere göre muhalif olmayan ancak hükumetin kendisine muhalif olarak gördüğü gazetecilerin (Bu kavramdan emin değilim zira her köşe yazarı gazeteci sayılmaz) bile işsiz kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Literatürde bu duruma kötü para iyi parayı kovar da deniyor. Bir yandan "kötü" gazeteciler yükselirken diğer yandan "iyi" gazeteciler sistematik bir şekilde devre dışı bırakılıyor. Ortada Habertürk'ün yaptığı haberde de görüldüğü üzere bir tür kafa kol ilişkisi mevcut.

Her daim (Atila'dan bu yana) kadim Türk devletinin hizmetinde yer alan Türk basını, Habertürk'ün bu haberiyle bir kere daha halkın değil de devletin yanında yer alarak önceliğini göstermiş oldu. Aksini beklemiyorduk elbette ama hiç değilse zan altında bıraktıkları HDK'nin adını doğru yazsalar diye bekliyor insan...

Yıllar önce Mor ve Ötesi grubunun bir şarkısında dediği gibi; "Ne Habersin ne Türksün, seni gören yollara dökülsün"

* İsimler "haber"den olduğu gibi alınmıştır. Tüm yazım hataları habere aittir.

Halkların Demokratik Kongresi nedir diye merak ettiyseniz, üçüncü kişilerden takip etmek yerine kendilerinden okuyabilirsiniz: http://www.halklarindemokratikkongresi.net/

0 yorum: