3 Ağustos 2012 Cuma

İsterdim ki Üç Dil Bileyim...

İsterdim ki köyde yaşayayım. Dedemin, babamın köyünde... Babamın oyun oynadığı yerlerde oyun oynayayım. Türlü türlü otun, çiçeğin, ağacın, börtü böceğin ismini bileyim...

İsterdim ki onun su içtiği çeşmeden su içeyim. Yüzmeyi Peri Suyu'nda öğreneyim.

İsterdim ki anam gibi yıllar sonra ışkın, taze nohut yiyince çocukluğuma döneyim.

İsterdim ki Elazîz ve Çewlîg'e dönünce çocukluğuma döneyim onlar gibi...

İsterdim ki Kurmancî bileyim. Veya anamın dili Kirmanckî...

İsterdim ki en az üç dil bileyim. Bedri Rahmi'nin dediği gibi:

"En azından üç dil bileceksin 
En azından üç dilde 
Canımın içi demesini 
Kırmızı gülün alı var demesini 
Nerden ince ise ordan kopsun demesini 
Atın ölümü arpadan olsun demesini 
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini 
İnsanın insanı sömürmesi 
Rezilliğin dik alası demesini 
Ne demesi be 
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin"

Bir anamın dili Kirmanckî, bir babamın dili Kurmancî, bir de Türkçe...

İsterdim ki en az üç dil bileyim...

İsterdim.

1 yorum:

telsiz dedi ki...

teşekkürler....