Avrupa Sol Partisi olarak tek düşüncemiz Suriye nüfusunun çıkarıdır. Sivil nüfusa karşı 2 yıldır gerçekleştirilen tüm suçları kınıyoruz: Esad rejiminin sorumlusu olduğu halk hareketine karşı askeri saldırılar ve diğerleri... Kimyasal silahların kullanılması kabul edilemez bir suçtur. BM sorumluları tespit etmelidir. Ama biz, savaşın hiçbir sivil yaşamı kurtarmayacağını da biliyoruz. Daha önce Libya, Irak ve Afganistan'da da olduğu gibi bir çatışmayı çözmek için savaşın kullanılması durumu daha da kötüleştiriyor. Her türlü çatışmaya dair uluslararası hukuk ve uluslararası kurumlara dayanarak diplomatik ve barışçıl bir çözüm araştırılmasının üstünlüğüne inanıyoruz. Savaş, politik bir çözümü engeller.
Daha da ötesi, büyük uluslararası güçlerin jeopolitik çıkarlarını hesaba katarsak, çatışmanın bölgeye yayılması gerçek bir risk: ABD, İsrail, İran, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye ve Fransa ve Birleşik Krallık gibi çeşitli Avrupa ülkeleri... Küresel bir bakış açısı gelecekte böyle bir dünya çatışmasını engelleyecek şartlara dayanarak başlamalı: Yeni bir dünya düzeni ortaya çıkmalı. Ortak kalkınma ve dayanışma, insanlığın karşılaştığı sorunlara karşı ortak çalışma, rekabet ve bencilliğin yerini almalı. Bu nedenlerden dolayı Birleşik Krallık, Fransa veya Avrupa Birliği'nin kendisinin veya bazı Avrupalı politik güçlerin Suriye'ye saldırıyı desteklemesini kabul edemeyiz.
Avrupa halkları, anketlerin de gösterdiği gibi savaşa karşı: Almanların %69'u ve Fransızların %59'u savaşa karşıyken Birleşik Krallık'ın sadece %25'i destekliyor. Üye partilerimiz, kendi parlamentolarında, savaşa karşı oy kullanacaklar ve Suriye'de politik sürecin yeniden başlatılması ve kimyasal silahların yasaklanmasıyla başlamak üzere dünyanın silahsızlandırılması için teklifler sunacaklar. AB ve ülkelerimiz çatışmanın tüm taraflarının yer alacağı bir yuvarlak masa toplantısı için öncülük edebilirler. Suriye nüfusunun ve Orta Doğu halklarının çıkarlarını korumak için tek yol budur.
02 Haziran 2013
Çeviri: Kontra Salvo
0 yorum:
Yorum Gönder