16 Ocak 2015 Cuma

Michael Löwy: Yunanlar, Kıtanın Mali Oligarşinin Demir Ökçesinden Kurtulan İlk Halkı Olabilirler

29 Aralık günü, Yunanistan’ın seçimlere gideceğini öğrendiğinizde ilk tepkiniz, esas olarak hissettiğiniz ne oldu?

Tepkim elbette sevinç ve umut oldu. Sonunda, Avrupa’ya temiz hava soluma ihtimali veren bir fırsat penceresi açıldı.. Bu hem Yunanistan hem de Avrupa için tarihi bir dönüm noktası olabilir. Özellikle de “Yunan Virüsü”, İspanya’da çoktan olmuş gibi görünüyor, diğer ülkelere de bulaşırsa.

Yunan seçimlerinin ve olası bir sol hükumetin Yunanistan ve Avrupa için önemi ve anlamı nedir?

Yunanistan’ın neoliberal kâbustan uyanan ilk Avrupa ülkesi olabileceği, kıtanın mali oligarşinin demir ökçesinden kurtulan ilk halkı olabileceği, “Piyasaların” kör diktatörlüğüne karşı koyacak ilk hükumete sahip olabileceği anlamına geliyor.

Franz Kafka “Istırap çeken insanlığın zincirleri ofis kâğıtlarından yapılmıştır” demişti. Memorandumlar, İstikrar Paktları ve diğer Borç Yükümlülükleri gibi yıllardır Yunan halkını baskı altında tutan kâğıttan zincirleri yırtacak cesarete, Syriza’nın önderliğindeki bir sol hükumet sahip olabilir.

Elbette henüz son gelmedi, Syriza’nın seçim galibiyeti veya gerçek bir sol hükumetin kurulması kesin değil. Ve böylesi bir hükumetin “Kutsal Troyka” himayesindeki banka sahipleri ve politikacılar, muhafazakârlar ve “sosyal demokratlar”, akbaba fonları ve vurgunculardan oluşan Kutsal İttifak’a karşı mücadele etmesi gerekecek.

Ama bu seçim, bu güçlerin şantajına boyun eğmeyecek, haksız, iğrenç, hem gayri meşru hem de yasa dışı olan borcun büyük çoğunluğunu ödemeyi reddeden, sokağa atılan insanlara evlerini geri veren, Yunanistan’da yaşayan politik göçmenlere sığınma hakkı veren bir hükumete sahip olmanın ilk şansı olacak. Diğer pek çok Avrupa ülkesinde aşırı sağın, yarı faşist veya faşist parti veya hareketlerin rahatsız edici yükselişini görürken Yunanistan, vahşi tasarruf önlemlerine karşı duyulan öfkenin radikal solun yükselişine yol açtığı ilk Avrupa ülkesi. Syriza’nın zaferi, Yunan halkının ırkçılık, cinsiyetçilik, yabancı düşmanlığı ve neofaşizme karşı özgürlüğü, eşitliği ve dayanışmayı tercih ettiği anlamına gelecek.

Son olarak bir dileğimi ifade etmeme izin verilirse, naçizane olarak Syriza’lı yoldaşlarımıza sol hükumetin ilk icraat olarak Ekonomi Bakanlığı tarafından işten çıkartılan 595 temizlikçi kadını kadrolu olarak işe almasını öneririm. Tehditlere, aşağılamalara ve polis saldırılarına rağmen verdikleri cesurca mücadeleyle Yunan halkının sosyal adalet mücadelesinin uluslararası sembolü haline geldiler.

Michael Löwy, Fransa Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi Direktörü

SYRIZA

Çeviri: Kontra Salvo

0 yorum: