18 Şubat 2014 Salı

Yok Aslında Birbirimizden Farkımız Ama Biz Osmanlı Sosyalist Fırkasıyız

Birkaç zamandır internetlerde olsun tıvitırlarda olsun, sosyalistlerin HDP'de ne işi var, sosyalistlerin HDP'de çok işi var, HDP sol bir parti değil, HDP marksist bir parti hiç değil, HDP Kürt hareketinin hülle partisi, HDP sağcı, HDP yukarıdan aşağı kurulmuş bir parti, HDP şöyle, HDP böyle diye yazılar ve tartışmalar dönüyor. Bu tartışmalarda kullanılan argümanların epey bir kısmı partide Ufuk Uras var, partide DSİP'liler var, belediye başkan adayları arasında YAE'çiler var, partide İslamcılar var, partide Kürtler baskın, partide yok yok, bak sizinki ne tıvitlemiş, adamın gol diyor gibi tuhaf yaklaşımlardan besleniyor. Yazıya, çiziye, pratiğe –her zamanki gibi- pek bakan yok.

Neyse ki internet var ve artık siyasi örgütlerin kendilerini nasıl tarif ettiğine, sözlerini nasıl kurduklarına çabucak ulaşılabiliyor. Aşağıda, kimi HDP bileşeni de olan, Türkiye'de sol/sosyalist olarak bilinen partilerin program/tüzüklerinde kendilerini nasıl tanımladıklarına dair bölümler var. Aralarında bazılarının kullandığı marksizm, leninizm, komünizm, devrim gibi "dikkat çekici" sözcük, tanım ve kavramlar hariç tutulup tanımlara bir bütün olarak bakıldığında, neredeyse hepsi az çok aynı hedefi tarif ediyor: Sosyalizm…

Şöyle bir bakalım:

BDP

Parti tüzüğünden: “BDP; demokratik uygarlık çağı değerlerini esas alan; özgürlükçü, eşitlikçi, adaletçi, barışçı, çoğulcu, katılımcı; farklılıkları toplumun zenginliği olarak gören, her türlü ayırımcılığı reddeden, insan ve toplum odaklı, diyalog ve uzlaşıya dayalı demokratik yerel-yatay işleyişi benimseyen; demokratik iç işleyişi kararlılıkla savunan, barışçıl demokratik siyaseti esas alan, evrensel değerlere sahip çıkan, yeniliği savunan; insanlığın özgürleşmesini cinsler arası eşitlikte gören, bu temelde özgür, demokratik-ekolojik toplumu hedefleyen demokratik, özgürlükçü eşitlikçi sol bir kitle partisidir.”

DİP

Parti programından: “Devrimci İşçi Partisi’nin amacı, işçi sınıfını ve emekçileri kapitalistlerin ideolojik ve politik hegemonyasından kurtararak kendi çıkarları temelinde oluşturulmuş bir devrimci program etrafında birleştirmek, işçi ve emekçi kitlelerinin inisiyatifine dayanarak, sosyalist bir işçi iktidarı oluşturmaktır.”

DSİP

Parti tüzüğünden: “Partinin amacı sosyalizmdir.”

EHP

Parti programından: “Marksizm-Leninizm ışığında ve işçi sınıfının önderliğinde, kapitalizmi, sınıfları, sömürüyü, yabancılaşmayı ve tüm ezen ezilen ilişkilerini yeryüzünden silip komünizme ulaşmaktır.

Emekçi Hareket Partisi,

Enternasyonalist, demokratik planlamacı, özyönetimci, özgürlükçü, çoğulcu, kadınların kurtuluşundan yana, LGBTT toplumuna yönelik ayrımcılığı reddeden, bürokrasi karşıtı, demokrasiyi içselleştirmiş bir sosyalizmi benimser.”

EMEP

Parti programından: “İnsanlığın, sınıfsız sömürüsüz bir dünyada kardeşçe ve özgürce yaşamasını amaçlayan Emek Partisi’nin yakın hedefi; emperyalizm, tekelci kapitalizm ve yarı feodal kalıntıların tasfiye edilmesidir. Bağımsız ve Demokratik Türkiye'nin yaratılmasının tek yolu budur. Bunun için, EMEP, demokratik bir halk iktidarının kurulmasını zorunlu görür.”
ESP
Parti tüzüğünden: “İnsanın insanı sömürüsüne, kadınların ezilen ve ikinci cins konumlarına, halklar, ulusal topluluklar, dinsel, kültürel inanışlar arasındaki ayrımcılık ve eşitsizliklere son verecek, toplumsal adaleti ve toplumsal eşitliği geliştirip pekiştirecek, doğal çevrenin yıkımına ve uzayın kirletilmesine karşı mücadele edecek, dünya işçileri ve halklarıyla kardeşçe dayanışmayı ve ortak hareket etmeyi esas alacak sosyalizmin kuruşunu gerçekleştirmektir.”

ÖDP

Parti programından: “ÖDP, özgürlükçü, özyönetimci, enternasyonalist, demokratik planlamacı, ekolojist, militarizm karşıtı ve feminist bir sosyalizm doğrultusunda, sermaye güçlerinin egemenliğini ve emperyalizmin tahakkümünü ortadan kaldırarak emek güçlerinin siyasi iktidarının kurulmasını amaçlar.”

SDP

Parti programından: “Sosyalist Demokrasi Partisi, devrimci Marksist öğretiyi temel yol gösterici olarak benimseyen, insan doğa uyumunu eksen alan, kendini dünya devrim sürecinin Türkiye’deki “organik bir bileşeni” olarak gören anti militarist, anti cinsiyetçi, çoğulcu, özgürlükçü, ekolojist ve enternasyonalist işçi sınıfı sosyalizmi anlayışına sahip birleşik, devrimci, çoğulcu sosyalist bir partidir.”

TKP

Parti programından: Komple programı okumak lazım :/ diğerleri gibi kısa bir tanım koymamışlar. Yine de illa özetlemek gerekirse işçi sınıfına bilinç taşıyıp devrim yapacağız, sınıfın aklı biz olduğumuz için kurulacak sosyalist işçi devletini biz yöneteceğiz denilebilir.

YSGP

Parti tüzüğünden: “Partimiz, sürdürülebilir bir yaşam ve gelecek için, ekolojik, özgürlükçü, eşitlikçi ve dayanışmacı bir toplumun kurulması yolunda, çoğulcu ve katılımcı bir mücadele anlayışıyla politik sorumluluk üstlenen; insan haklarını hiçbir ayrımcılığa yer vermeyecek şekilde savunan, doğanın ve tüm canlıların haklarını gözeten, militarizme karşı mücadele eden, emekten ve toplumsal adaletten yana, ekolojist, barışçı ve demokratik bir siyasi partidir.”

…ve HDP

Parti programından: “Emeğin ve ezilenlerin kurtuluşu için; özgürlük, barış ve adalet için mücadele eden güçlerin birliğinden oluşan Partimiz, insanlığın sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünyaya ulaşacağına inanır. Üzerinde yaşadığımız ve tüm sömürü aygıtıyla birlikte, inkarın, baskının, asimilasyonun egemen olduğu topraklarda ise emek mücadelesinin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, halkların ve inançların özgür olduğu, kadın erkek eşitliğinin yaşandığı demokratik bir halk iktidarını hedefler. “Etnik kimliği, kültürü, dili ve diniyle tek tip Türk milleti” dayatmalarına karşı çoğul, farklılıkların eşit ve gönüllü beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşamı; özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye hedefini savunur.”

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz diyecekseniz, yine yukarıdaki partilerin çoğunun işten çok sadece laf ürettiği gerçeği ortada. Basın açıklaması, yürüyüş, miting gibi olağan aktiviteleri saymazsak sosyalizme dair pratiklerini gösterecekleri ufak bir alan dahi yok. Daha doğrusu böyle bir alan açmayı şimdiye dek başaramamışlar. BDP hariç diğer partilerden birkaç yerde yerel seçim kazananların da (ÖDP, EMEP) söylemlerindeki dev iddialarının yanına bile yaklaşamadıklarını görüyoruz (Elbette ki bundan bütçe yetersizliği, merkezi hükumetin engellemeleri vs. gibi gerekçeler vardır ama bu durumda büyük lokma ye büyük söz söyleme sözü akla geliyor)

Epey bir süredir solcuların solculara dair eleştirilerinin söylem polemiği şeklinde oluştuğunu, hal böyleyken bu tür yazıları yazanların HDP’nin solla olan bağlantısına dair laf ettikleri tek noktanın devrim, sosyalizm, emperyalizm, kapitalizm, işçi sözcüklerinin biteviye tekrarlanmamasından ibaret olduğunu düşünmek yanlış mı olur?

Hamiş: Siyasi etkinlikleri dergi/gazete çıkarıp mitinglerde satmaya çalışmaktan öteye geçmeyen politik örgütlenmeleri pas geçiyorum.

0 yorum: