5 Şubat 2014 Çarşamba

Arnavutluk Politik Güçleri ve AB Katılım Süreci

Arnavutluk’la ilgili yayınlanan son AB ilerleme raporunu takiben, ülkenin katılım beklentilerine üzerine yoğun bir tartışma patlak verdi. Büyüklükleri ve ideolojilerinden bağımsız olarak Arnavutluk partileri tarafından dile getirilen ilk politik söylemleri konunun politik gündemin üst sıralarında olduğunu gösterdi.

İlk sırada, Edi Rama’nın başkanı olduğu hükumetteki Avrupalı Arnavutluk için İttifak Partisinin sosyalistleri var. Aslında bu, 2013 yılında %57.63’le iktidara gelen 37 partili bir koalisyon. Partinin konuya dair esas görüşü şöyle: adalet, polis ve devlet yönetiminde gerçekleştirilecek geniş çaplı reformlar sonucu önceki hükumetin başarısız politikalarının revize edilmesiyle birlikte ülkenin katılımının hükumetinin ilk yıllarında gerçekleşeceği. Bu katılım sürecinde, Hırvatistan örnek ülke işlevi görüyor. Rama hükumeti, Avrupa’ya katılım sürecinin yanı sıra Çin ve Hindistan’la görüşmeler gerçekleştirerek ülkenin ekonomik ilişkilerini Asya’ya doğru genişletmeyi hedefliyor. Hükumete göre katılım sürecini kolaylaştırmak için gerekli olan iç reformların dışındaki ikinci konu yeni kurulan Kosova Cumhuriyeti’yle yakınlaşma fırsatı da sunuyor gibi görünüyor. Hükumet, her iki ülkede yaşayanların yaşam standartlarının iyileştirilmesinin tek yolu olan katılım sürecinde, ülkelerin birbirlerini desteklemesi içim çağrı yaptığı bir açıklama yayınladı.

Azınlıklar Konusu 

Azınlıklar konusuna gelirsek, Rama hükumeti uluslararası anlaşmaların hükümleriyle uyum sağlama niyetini beyan etti. Bununla birlikte bu, bütün bir katılım sürecini geciktirebilecek kadar zorlu bir konu. İttifak’ın önemli vekillerinden ünlü gazeteci ve Vizion Plus TV’de haber yönetmeni olan Alfred Peza, geçen Eylül parlamentodaki konuşmasında, katılım sürecinin 2020’den önce ve kesinlikle kadınların, ulusal ve kültürel azınlıkların ve eşcinsellerin ülkenin ekonomik ve sosyal yaşamına katılmadan önce gerçekleşemeyeceğini vurguladı. Bu azınlık yanlısı bakış, İnsan Hakları için Birlik partisinin hükumete katılmasıyla daha da genişledi.

Merkez Sağ Muhalefet

Karşı tarafta ise İstihdam, Gelişme ve Entegrasyon İttifakı adı altında yol alan Merkez-Sağ muhalefet bulunuyor. Bu ittifak 25 politik partiden oluşuyor ve son seçimlerde %39.45 oy aldı. Merkez Sağ İttifak, Berişa yönetimin altında, ülkenin NATO’ya girmesi ve AB’ye vizesiz seyahat gibi katılıma doğru atılan büyük adımları kendilerinin attığını söylüyor. Merkez Sağa göre iktidardaki sosyalist İttifak, 2009 seçim sonucunu kabul etmeyen ve yeniden sayım isteyen Edi Rama’nın da desteklediği bir stratejiyle parlamento oturumlarına katılmama kararı almakla tüm bir katılım sürecinin yavaşlamasına neden oldu. Yeni muhalefet sözcüsü ve ittifakın büyük partisi Arnavutluk Demokratik Partisi’nin başkanı Lulzim Başa, Rama’nın muhalefetteki taktiklerinin aksine katılım sürecinin hızlandırılması için siyasi rant peşinde koşmayacağım dedi. Sonra kurumlar vergisini %10’dan %15’e çıkartan iktidarı yabancı yatırımcılarını kaçırmakla sert bir şekilde eleştirmeye geçti.

Sol Muhalefet

Başka bir AB yanlısı politik güç de eski Başbakan Ilir Meta tarafından kurulan Katılım için Sosyalist Hareket. 2009’da Merkez Sağla ve bugün de sosyalistlerle hükumet kurmayı başaran bu hareket, parlamenter sistemde kilit rolde. Parlamentoda kendini solda konumlandıran tek parti olarak, dahil olduğu mali skandallar sonucu karşısına çıkan her şeye rağmen son seçimlerde %10.46 alarak üçüncü sırada geldi. Son iki hükumette ortak olan bu parti, şimdi istikrarlı ve kesintisiz bir katılım sürecinin garantörü olduğunu iddia ediyor.

Parlamento dışı sola gelirsek, Yeni Arnavutluk Emek Partisi (YAEP) dışında neredeyse hepsi hükumetin Avrupa yanlısı duruşunu destekliyor. Ülkeyi 1945’ten 1991’e dek yöneten Arnavutluk Emek Partisi’nin devamı olduğunu iddia eden YEAP, Enver Hoca’nın mirasını yaşatan tek parti ve yabancıların çıkarlarını savunduğunu düşündüğü AB ve NATO’ya karşı mücadele ediyor. %0.44 alan bu küçük politik güç, AB’yle ne olduğu bilinmeyen farklı bir işbirliği yapılması çağrısında bulunuyor.

Bütün partilerin destek açıklamalarının dışında, halkın da Avrupa’ya katılımdan yana olduğu açıkça görülüyor. Dünyadaki ekonomik sarsıntılara rağmen iyileşme umuduyla beslendiği için halk desteği hala güçlü.

Detion Gjocaj

Transform!

Çeviri: Kontra Salvo

0 yorum: